paylaş
FaceBook


(Abdullah b. Ömer anlatıyor171. ): Bana babam Ömer b. el-Hattâb şunları anlattı: Bir gün biz Resûlullah’ın (sav) yanındayken bembeyaz elbiseli, simsiyah saçlı bir adam çıkageldi. Üzerinde yolculuğa dair hiçbir belirti yoktu ve bizden de kimse onu tanımıyordu. Peygamber’in yanına oturdu ve dizlerini onun dizlerine yaslayıp ellerini onun uyluklarının üzerine koydu... “Bana iman hakkında bilgi ver.” dedi. Resûlullah şöyle buyurdu: “Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine ve âhiret gününe iman etmendir. Keza hayrı ve şerriyle kadere inanmandır . ”
 (M93 Müslim, Îmân, 1)


Tâvus aracılığıyla... Abdullah b. Ömer’den nakledildiğine göre, 172. Allah Resûlü (sav) şöyle buyurmuştur: “Her şey bir kadere (ölçü ve plana) göredir...”
 (M6751 Müslim, Kader, 18; MU1629 Muvatta’, Kader, 1)


Hz. Ali’den rivayet edildiğine göre..., Hz. Peygamber (sav) şöy-173. le buyurmuştur: “Sizden hiçbir kimse ve hiçbir canlı yoktur ki cennet ve cehennemdeki yeri ile saîd (mutlu) veya şakî (bedbaht) olduğu yazılmış olmasın...”
 (B1362 Buhârî, Cenâiz, 82; M6731 Müslim, Kader, 6)

Ömer b. el-Hattâb, (kendisine 174. “Hani Rabbin (ezelde) Âdemoğullarının sulblerinden zürriyetlerini almış, onları kendilerine şahit tutarak, ‘Ben sizin Rabbiniz değil miyim?’ demişti. Onlar da, ‘Evet, şahit olduk (ki Rabbimizsin).’ demişlerdi. Böyle yapmamız kıyamet günü, ‘Biz bundan habersizdik.’ dememeniz içindir.” (A’râf, 7/172) âyetinin anlamı sorulduğunda) şöyle demiştir: “Bu âyet Allah Resûlü’ne (sav) de sorulmuş ve o (sav) şu açıklamayı yapmıştı: ‘Allah Teâlâ Âdem’i yarattı. Sonra kudret (eli) ile sırtını sıvazladı ve ondan bir nesil çıkarttı. ‘Bunları cennet için yarattım. Cennetliklerin amelini işleyecekler.’ dedi. Sonra Âdem’in sırtını sıvazlayıp bir nesil daha çıkarttı. ‘Bunları cehennem için yarattım. Cehennemliklerin amelini işleyecekler.’ dedi.’ Bu sırada birisi, ‘Yâ Resûlallah, bu durumda amelin ne anlamı kalır?’ diye sordu. Allah Resûlü, ‘Allah, kulunu cennet için yarattığında, ona, cennetliklerin ameli üzere ölünceye kadar cennetlik ameli işletir. Sonra onu cennete koyar. Kulunu cehennem için yarattığında ona, cehennemliklerin ameli üzere ölünceye kadar cehennemlik ameli işletir. Sonra onu cehenneme koyar.’ buyurdu.” (MU1627 Muvatta’, Kader, 1)


Abdullah b. Abbâs, bir gün aynı binit üzerinde Allah Resûlü’nün 175. (sav) arkasındayken onun kendisine şöyle dediğini anlattı: “Delikanlı! Sana bazı şeyler öğreteceğim. Allah’ı gözet ki Allah da seni gözetsin. Allah’ı gözet ki Allah’ı (daima) yanında bulasın. Bir şey istediğinde Allah’tan iste! Yard ıma muhtaç olduğunda Allah’tan yardım dile! Şunu bil ki bütün insanlar sana fayda vermek için toplansa Allah’ın takdiri dışında sana fayda veremezler. Ve yine bütün insanlar sana zarar vermek için toplansa Allah’ın takdiri dışında sana hiçbir şeyde zarar veremezler. Bu konuda kalemler kaldırılmış (karar verilmiş), sayfalar kurumuştur (hüküm kesinleşmiştir).”

 (HM2669 İbn Hanbel, I, 293; T2516 Tirmizî, Sıfatü’l-kıyâme, 59)


Ebû Huzâme’nin rivayet ettiğine göre, babası Allah Resûlü’ne şöyle 176. sormuştur: “Ey Allah’ın Resûlü! Şifa niyetiyle yaptığımız okumalar, tedavi olduğumuz ilaçlar ve korunma tedbirleri, Allah’ın takdirinden bir şeyi geri çevirir mi?” Resûlullah (sav), “Onlar da Allah’ın takdiridir.” buyurmuştur.
(T2065 Tirmizî, Tıb, 21)

MÜMİN İNANAN ve GÜVEN VEREN GÜZEL İNSAN