Abdullah b. Şakîk anlatıyor: “Hz. Âişe’ye, Resûlullah’ın (sav) na-313. file namazlarını sordum. Şöyle dedi: ‘Resûlullah benim evimde öğleden evvel dört rekât (nafile namaz) kılar, sonra (mescide) çıkarak insanlara namaz kıldırır, ardından gelir ve iki rekât (nafile daha) kılardı. Cemaate akşam namazını kıldırır, sonra (benim evime) gelir, iki rekât nafile kılardı. Cemaate yatsıyı kıldırır ve yine benim evime gelir, iki rekât (nafile) kılardı. Geceleyin vitirle beraber olmak üzere dokuz rekât namaz kılardı...’” (M1699 Müslim, Müsâfirîn, 105; D1251 Ebû Dâvûd, Tatavvu’, 1)
Ebû Saîd ve Ebû Hüreyre’den nakledildiğine göre, Resûlullah 314. (sav) şöyle buyurmuştur: “Bir kimse geceleyin hanımını uyandırır da ikisi de namaz kılarsa veya birlikte iki rekât namaz kılarlarsa zâkirîn ve zâkirâtın (Allah’ı çokça anan erkekler ve hanımların) arasına yazılırlar.”
(D1309 Ebû Dâvûd, Tatavvu’, 18)
Ebû Seleme b. Abdurrahman, Hz. Âişe’ye (ra), “Resûlullah’ın 315. (sav) Ramazan’da kıldığı namazlar nasıldı?” diye sordu. O da şöyle cevap verdi: “Resûlullah Ramazan’da da Ramazan dışındaki gecelerde de on bir rekâttan fazla namaz kılmazdı. Önce dört rekât kılardı ki o rekâtların güzelliğini ve uzunluğunu sorma! Sonra dört rekât daha kılardı. Bunların da güzelliğini ve uzunluğunu sorma! Sonra da üç rekât (vitir namazı) kılardı...” (B2013 Buhârî, Salâtü’t-terâvîh, 1; M1723 Müslim, Müsâfirîn, 125)
Zeyd b. Sâbit’ten rivayet edildiğine göre, Hz. Peygamber (sav) (te-316. ravih namazını mescitte kılmakta ısrarcı olanlara) şöyle buyurmuştur: “Ey insanlar! Sizin bu namaz konusundaki ısrarlı tutumunuzu gördüm ve onun size farz kılınmasından endişe duydum. Şayet farz kılınsa eda etmekte zorlanacaktınız. Siz bu namazı evlerinizde kılın. Çünkü kişinin farz namaz dışında kıldığı en faziletli namaz, evinde kıldığı namazdır.” (B7290 Buhârî, İ’tisâm, 3)