Avf b. Mâlik el-Eşcaî anlatıyor: “Hz. Peygamber’in (sav) bir ce-310. naze için namaz kılarken şöyle dua ettiğini işittim: ‘Allah’ım! Onu bağışla, ona acı ve onu affet, ona afiyet ver, vardığı yerde ona ikramda bulun, yerini (kabrini) geniş eyle. Onu su, kar ve dolu ile yıka. Beyaz elbisenin kirden arınması gibi onu hatalarından arındır. Ona bu dünyadaki evinden daha hayırlı bir ev, ailesinden daha hayırlı bir aile, eşinden daha hayırlı bir eş ver. Onu kabir imtihanından ve cehennem azabından koru.’ ” (M2234 Müslim, Cenâiz, 86)
Ebû Hüreyre’den rivayet edildiğin311. e göre, Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: “(Kıyamet günü) kulun ilk hesaba çekileceği şey namazıdır. E ğer bunu tam olarak yapmışsa (ne âlâ!) Ama (farz namazları tamam) değilse Yüce Allah, ‘Kulumun nafilelerine bakın.’ buyurur. Eğer nafile namazı bulunursa, ‘Onunla farzları tamamlayın.’ buyurur.”
(N468 Nesâî, Salât, 9)
Ebû Hüreyre’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah (sav) şöyle 312. buyurmuştur: “Allah şöyle buyurdu: ‘Kim benim bir velî kuluma (dostuma) düşmanlık ederse, ben de ona harp ilân ederim. Kulum, kendisine farz kıldığım şeylerden daha sevimli bir şeyle bana yaklaşamaz. Kulum nafile ibadetlerle de bana yaklaşmaya devam eder, ta ki ben onu severim. (Sevince de) artık onun işiten kulağı, gören gözü, tutan eli, yürüyen ayağı olurum. Benden isterse muhakkak ona (istediğini) veririm. Bana sığınırsa muhakkak onu korur ve kollarım...’”
(B6502 Buhârî, Rikâk, 38)