Hz. Âişe (ra) şöyle demiştir: “Resûlullah (sav), (Ramazan’ın) son 388. on gününde, (ibadet hususunda) başka zamanlarda göstermediği gayreti gösterirdi.” (M2788 Müslim, İ’tikâf, 8)
Hz. Âişe şöyle demiştir: “Resûlullah (sav), Ramazan’ın son on 389. gününde itikâfa girer ve ‘Kadir gecesini Ramazan’ın son on gününde arayın.’ derdi.” (B2020 Buhârî, Fadlü leyleti’l-kadr, 3)
İbn Abbâs’tan rivayet edildiğine göre, Resûlullah (sav) itikâftaki 390. kimse için şöyle buyurmuştur: “O, günahlardan uzak kalır ve kendisine (hayatın içinde) tüm iyilikleri yapan kimse gibi iyilikler yazılır.”
(İM1781 İbn Mâce, Sıyâm, 67)
Kays b. Sa’d anlatıyor: “Resûlullah (sav) zekât emri indirilme-391. den önce bize fıtır sadakasını vermemizi emretti. Sonra zekât emri inince bize (fıtır sadakasını) ne emretti ne de bizi (bu sadakayı vermekten) menetti. Biz de fıtır sadakası vermeye devam ediyoruz.” (N2509 Nesâî, Zekât, 35; İM1828 İbn Mâce, Zekât, 21)
Muâz b. Cebel anlatıyor: “Hz. Peygamber (sav) ile bir yolcu-392. luktaydım... Sonra (Allah Resûlü) şöyle buyurdu: ‘Sana hayır kapılarını bildireyim mi? Oruç bir kalkandır. Sadaka suyun ateşi söndürdüğü gibi hataları söndürür. Ve (hayır kapılarından) biri de kişinin gece kalkıp namaz kılmasıdır.’ Ardından, ‘Onlar, korkarak ve ümit ederek Rablerine ibadet etmek için yataklarından kalkarlar. Kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden de Allah için harcarlar. Hiç kimse, yapmakta olduklarına karşılık olarak, onlar için saklanan göz aydınlıklarını bilemez.’ (Secde, 32/16-17) âyetlerini okudu...” (T2616 Tirmizî, Îmân, 8)
İbn Abbâs şöyle demiştir: “Resûlullah (sav) hem oruçluyu (işle-393. diği) faydasız fiillerden ve (söylediği) kötü sözlerden temizlemek, hem de fakirlere gıda (temin etmek) üzere fıtır zekâtını farz kıldı. Artık kim bunu bayram namazından önce öderse, o makbul bir zekâttır. Kim de bunu bayram namazından sonra öderse, o sadakalardan bir sadakadır.” (D1609 Ebû Dâvûd, Zekât, 18; İM1827 İbn Mâce, Zekât, 21)
İbn Ömer (ra) şöyle demiştir: “Allah Resûlü (sav) fıtır zekâtını 394. köle-hür, erkek-kadın ve küçük-büyük bütün Müslümanlara bir sa’ hurma yahut bir sa’ arpa miktarı farz kıldı. Ve bunun, insanlar bayram namazına çıkmadan önce verilmesini emretti.” (B1503 Buhârî, Zekât, 70)