paylaş
FaceBook

Enes b. Mâlik’in rivayet ettiğine göre, Resûlullah (sav) şöyle bu-698. yurmuştur: “Kimin kaygısı âhiret olursa Allah onun zenginliğini kalbine yerleştirir, iki yakasını bir araya getirir ve dünya zelil bir şekilde ona gelir. Kimin kaygısı da dünya olursa Allah onun fakirliğini iki gözü arasına koyar ve onun iki yakasını bir araya getirmez; kendisine de ancak onun için takdir edilen dünyalık ne ise o gelir.”
 (T2465 Tirmizî, Sıfatü’l-kıyâme, 30)


Kays, Fihroğulları’ndan Müstevrid (b. Şeddâd)’ı şöyle derken 699. işitmiştir: “Allah Resûlü (sav) buyurdu ki, ‘Vallahi, âhiretin yanında dünya(nın konumu), ancak birinizin şu (işaret) parmağını denize daldırması gibidir; (parmağının) ne (kadar su) ile döneceğine bir baksın!’ ” (M7197 Müslim, Cennet, 55)
Enes b. Mâlik’ten rivayet edildiğine göre, Resûlullah (sav) şöyle 700. buyurmuştur: “Kaygısı en büyük insan, dünya ve âhiret işlerine önem veren mümin insandır.”
 (İM2143 İbn Mâce, Ticâret, 2)


Enes’in naklettiğine göre, Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: 701. “Âdemoğlunun iki vadi dolusu malı olsa üçüncü bir vadi daha arzu eder. Âdemoğlunun karnını ancak toprak doldurur. Allah tevbe eden kimsenin tevbesini kabul eder.”
 (M2415 Müslim, Zekât, 116)


Enes b. Mâlik’in (ra) naklettiğine göre, Resûlullah (sav) şöyle 702. buyurmuştur: “Âdemoğlu büyürken beraberinde şu iki şey de büyür: Mal sevgisi ve uzun ömür (dileği).”
 (B6421 Buhârî, Rikâk, 5)

Kâ’b b. İyâz’ın işittiğine göre, Hz. Peygamber (sav) şöyle buyur-703. muştur: “Her ümmetin bir fitnesi (imtihan vesilesi) vardır, benim ümmetimin fitnesi ise maldır.”
 (T2336 Tirmizî, Zühd, 26)


Mutarrif, babasının şöyle anlattığını naklediyor: “Hz. Peygam-704. ber’in (sav) yanına geldim. Bu sırada Elhâkümü’t-tekâsür (Çoklukla övünmek sizi oyaladı) sûresini okuyordu. Ardından şöyle buyurdu: ‘Âdemoğlu ‘Malım, malım!’ der. Ey âdemoğlu! Acaba yiyip tükettiğinden, giyip eskittiğinden ve sadaka verip (âhirette karşılığını almak üzere) önden gönderdiğinden başkası senin malın mıdır?’ ” (M7420 Müslim, Zühd, 3)


Hakîm b. Hizâm (ra) anlatıyor: “Resûlullah’tan (sav) (Huneyn 705. ganimetlerinden) istedim, bana ondan verdi. Sonra yine istedim, yine bana verdi. Sonra tekrar istedim bu defa da verdi. Sonra şöyle buyurdu: ‘Ey Hakîm! Bu dünya malı göz alıcı ve tatlıdır. Kim bu mala tamah etmeden gönül zenginliği ile sahip olursa kendisi için malı bereketlenir. Ama kim de hırs ve tamah dolu bir kalple bu malı isterse, tıpkı yiyip de doymayan kimse gibi, onun için malın bereketi kaçar. Veren el, alan elden üstündür.’ ” (B1472 Buhârî, Zekât, 50)


Ebû Hüreyre’den nakledildiğine göre, Hz. Peygamber (sav) şöy-706. le buyurmuştur: “Zenginlik, mal çokluğu değil gönül tokluğudur.”
 (B6446 Buhârî, Rikâk, 15; M2420 Müslim, Zekât, 120)

 

ÖZENTİ KENDİNE YABANCILAŞMA