Selmân’ın naklettiğin955. e göre, Resûlullah’a (sav) yağ, peynir ve hayvan derisinden yapılan elbise hakkında soru sorulduğunda o şu cevabı vermişti: “Helâl, Allah’ın Kitabı’nda helâl kıldıklarıdır. Haram da Allah’ın Kitabı’nda haram kıldıklarıdır. Hakkında bir şey demedikleri ise müsamaha gösterdiği (mubah) şeylerdendir.” (T1726 Tirmizî, Libâs, 6; İM3367 İbn Mâce, Et’ıme, 60)
Nu’mân b. Beşîr, parmaklarıyla iki kulağını göstererek, Resû-956. lullah’ı (sav) şöyle derken işittiğini nakletmektedir: “Helâl bellidir; haram da bellidir. İkisinin arasında ise birtakım şüpheli şeyler vardır ki insanların çoğu bunları bilmezler. Kim şüpheli şeylerden sakınırsa, dinini ve ırzını (namus ve haysiyetini) korumuş olur. Kim de şüpheli şeylere düşerse, harama düşmüş olur...” (M4094 Müslim, Müsâkât, 107)
Câbir b. Abdullah’dan nakledildiğine göre, Resûlullah (sav) şöy-957. le buyurmuştur: “Ey insanlar! Allah’tan (hakkıyla) sakının ve rızkınızı güzel yoldan isteyin. Hiç kimse (Allah’ın kendisine takdir ettiği) rızkı —geç de olsa— elde etmeden ölmeyecektir. Öyleyse Allah’tan (hakkıyla) sakının ve rızkınızı güzel yoldan isteyin. Helâl olanı alın, haram olanı terk edin!” (İM2144 İbn Mâce, Ticâret, 2)
Ebû Hüreyre’den nakledildiğine göre, Hz. Peygamber (sav) şöy-958. le buyurmuştur: “Öyle bir zaman gelecek ki kişi malını helâlden mi yoksa haramdan mı elde ettiğine bakmayacak!” (B2083 Buhârî, Büyû’, 23)