Muhammed b. Münkedir’in işittiğine göre, Rebîa b. Abbâd 1319. ed-Dîlî şöyle demiştir: “Medine’ye hicret etmeden önce Resûlullah’ı, Mina’daki konaklama yerlerinde insanları ziyaret ederken gördüm. Şöyle diyordu: ‘Ey insanlar! Yüce Allah, yalnızca kendisine kullukta bulunmanızı ve O’na şirk koşmamanızı emrediyor...’ ” (HM16120 İbn Hanbel, III, 492)
Ebû Hâzim’in, Sehl b. Sa’d’dan naklettiğine göre, Resûlullah (sav) 1320. Hayber günü (sancağı verdiği Hz. Ali’ye) şöyle buyurmuştur: ... “Onların bulundukları bölgeye varıncaya kadar sükûnetle yürü! Sonra onları İslâm’a davet et ve yerine getirmeleri gereken ilâhî hak ve esasları onlara haber ver! Vallahi senin vasıtanla Allah’ın bir kişiyi hidayete erdirmesi, senin için (en değerli) kızıl develerden daha hayırlıdır.” buyurmuştur. (M6223 Müslim, Fedâilü’s-sahâbe, 34; B4210 Buhârî, Meğâzî, 39)
Ebû Musa (el-Eş’arî) tarafından nakledildiğine göre, Resûlullah 1321. (sav), bazı emirlerini yerine getirmesi için ashâbından birini görevli olarak gönderdiği zaman, “Müjdeleyin, nefret ettirmeyin; kolaylaştırın, zorlaştırmayın!” buyururdu. (M4525 Müslim, Cihâd ve siyer, 6)
Ebû Musa (el-Eş’arî) şöyle demişti1322. r: “Resûlullah (sav), bazı emirlerini yerine getirmesi için ashâbından birini görevli olarak yolladığı zaman, ‘Müjdeleyin, nefret ettirmeyin, kolaylaştırın, zorlaştırmayın!’ buyururdu.” (M4525 Müslim, Cihâd ve siyer, 6)
Ebû Saîd el-Hudrî’nin işittiğine göre, Resûlullah (sav) şöyle bu-1323. yurmuştur: “Bir kötülük gören kişi eli ile değiştirmeye gücü yetiyorsa onu eli ile değiştirsin. Buna gücü yetmez ise dili ile değiştirsin. Bunu da yapamazsa kalbi ile o kötülüğe tavır koysun (ondan nefret etsin) ki bu da iman eden kişinin yapması gereken asgarî şeydir.” (D1140 Ebû Dâvûd, Salât, 239-242)
Huzeyfe b. Yemân’dan rivayet edildiğine göre, Hz. Peygamber 1324. (sav) şöyle buyurmuştur: “Canım elinde bulunan Allah’a yemin ederim ki ya iyiliği emredip kötülükten sakındırırsınız ya da (bunu yapmamanız hâlinde) Allah size bir ceza gönderiverir de O’na dua edersiniz ama O, duanızı kabul etmez.” (T2169 Tirmizî, Fiten, 9)
Temîm ed-Dârî anlatıyor: “Peygamber (sav), 1325. ‘Din samimiyettir . ’ dedi.
Biz, ‘Kime karşı?’ diye sorduk. O da , ‘Allah’a, Kitabı’na, Resûlü’ne, Müslümanların idarecilerine ve bütün Müslümanlara.’ buyurdu.” (M196 Müslim, Îmân, 95)
Ebû Vâil anlatıyor: “Abdullah b. Mes’ûd her perşembe insanla-1326. ra vaaz ederdi. Bir şahıs, ‘Ey Ebû Abdurrahman! Senin bize her gün vaaz etmeni çok isterim.’ deyince, İbn Mes’ûd ona şöyle cevap verdi: ‘Beni bundan alıkoyan şey, sizi bıktırmak istemeyişimdir. Peygamber’in (sav), bize bıkkınlık vereceği endişesiyle, bizim durumumuza uygun günleri kolladığı gibi ben de vaaz vermede size uygun günleri kolluyorum.” (B70 Buhârî, İlim, 12)