Sevgili Peygamberimiz mübarek sözleriyle, yaşayan sünnetiyle, çağları aşan örnekliğiyle her zaman müminlere yol gösterdi. İslam’ın nasıl yaşanacağını; bir dinin hayatın bütününe nasıl nüfuz edebileceğini; hayata sevginin, şefkatin, merhametin, iyiliğin, insanlığın nasıl katılacağını; adaletle merhametin, tevazuyla asaletin, doğrulukla istikametin aynı bedende çelişmeden kendisine nasıl yer bulabileceğini o öğretti. Hakkı, hakikati, göremediğimiz gerçekleri, gözümüzden kaçan incelikleri, her yönüyle hayatı ve hatta daha da sonrasını anlamlandırmayı o öğretti. Bizi aydınlatan, arındıran, besleyen, tebessümle güzelleştiren, tefekkürle hafifleten, hayâyla süsleyen, namazla yücelten, iman, ihsan ve istikamet üzere kendimize yol çizmeyi öğreten o idi. Bütün bunları ve daha nice güzellikleri onun mübarek ağzından dinlemek, onun ashabının nasibiydi. Sonrasında izinin tozuna ulaşabilmek için nice insanlar hayatlarını onun yoluna vakfetti. Gecelerini, gündüzlerini, gözlerinin nurunu, ömür sermayelerini aşkla onun yolunda tüketti. Alimler, durmak bilmeden kıtaları aşıp onun bir sözünün izini sürdü. Yüzyıllar boyu hadis meclislerinde hep onun sözleri dinlendi. Ciltler
dolusu telif ve tasnif ortaya kondu. Kalemler en güzel şekilde onu yazdı, kelamlar hep onu anlattı. “Benden bir söz işitip onu öğrenen ve başkalarına da aktaran kişinin Allah yüzünü ağartsın…” (Tirmizî, İlim, 7) kelamını işittiğinden beri yüzler bu vesileyle aydınlanma telaşına düştü. Bu uğurda nice 40 hadis derlendi, nice 40 hadis hafızalara nakşedildi. Elinizdeki kitap, üç hadis talebesinin bu gayeye mülhak samimi gayretlerinin bir neticesidir. 2013-2016 yılları arasında Diyanet Aylık Dergi’de yayınlanmış olan yazılardan derlenen bu kitabın oluşmasına ilham veren, yol gösteren, teşvik ve yardım eden herkese teşekkür eder, bu vesile ile yolların ve yüzlerin aydınlanmasını temenni ederiz. ve mina’llâhi’t-tevfîk…