Ebû Hüreyre (ra) anlatıyor: “Resûlullah (sav) bize Habeşlerin 1179. meliki olan Necâşî’nin ölüm haberini, öldüğü gün bildirdi ve ‘Kardeşiniz için Allah’tan mağfiret isteyin.’ buyurdu.” (B1327 Buhârî, Cenâiz, 60)
Cündeb b. Abdullah el-Becelî’nin naklettiğin1180. e göre, Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: “ Kim kabilecilik/ırkçılık propagandası yaparak veya kabileciliğe/ırkçılığa destek vererek yolunu şaşırmış bir topluluğun bayrağı altında öldürülürse, onun ölümü câhiliye ölümüdür. ” (M4792 Müslim, İmâre, 57)
İbn Ömer’1181. den nakledildiğine göre, Resûlullah (sav), Mekke’nin fethi günü insanlara bir hutbe vererek şöyle buyurdu: “Ey İnsanlar! Allah sizden câhiliye gururunu ve atalarla övünme âdetini gidermiştir. İnsanlar iki gruptur: İyi, takva sahibi, Allah katında değerli kişi ve günahkâr; bedbaht, Allah katında değersiz kişi. İnsanlar Âdem’in çocuklarıdır. Ve Allah Âdem’i topraktan yaratmıştır...”
(T3270 Tirmizî, Tefsîru’l-Kur’ân, 49; D5116 Ebû Dâvûd, Edeb, 110, 111)
Ebû1182. Mâlik el-Eş’arî’nin naklettiğine göre, Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: “Ümmetimde câhiliye âdetlerinden kalma dört şey vardır ki bunları (kolaylıkla) terk edemezler. Bunlar; asaleti ile övünme, nesepleri kötüleme, yıldızlarla yağmur isteme ve bağıra çağıra ölülere yas tutmadır...” (M2160 Müslim, Cenâiz, 29)