Ebû Hüreyre’den (ra) nakledildiğine göre, Resûlullah (sav) şöy-1214. le buyurmuştur: “ Benim ve benden önceki peygamberlerin durumu, bir ev inşa eden kimseye benzer. O kimse evi güzelce yapıp mükemmel hâle getirmiş fakat bir köşede sadece bir tuğla yeri boş kalmıştır. İnsanlar bu evi dolaşırlar, ona hayran olurlar ve şöyle derler: ‘Keşke şu tuğla da yerine konulmuş olsaydı. ’” Resûlullah sözlerine şöyle devam etmiştir: “ İşte ben o tuğlayım. Ben peygamberlerin sonuncusuyum. ” (B3535 Buhârî, Menâkıb, 18; M5963 Müslim, Fedâil, 23)
Ebû Hüreyre’nin (ra) naklettiğine göre, Hz. Peygamber (sav) 1215. şöyle buyurmuştur: “ Peygamberlere kendi dönemlerindeki insanların inandıkları mucizeler verilmiştir. Bana verilen mucize ise Allah’ın bana vahyettiği (Kur’ân-ı Kerîm)dir. Bunun için kıyamet gününde ben, en çok bağlısı/tebeası bulunan peygamber olacağımı ümit ediyorum. ” (B4981 Buhârî, Fedâilü’l-Kur’ân, 1)
Enes b. Mâlik’in anlattığın1216. a göre, bir gün bir adam gelmiş ve Hz. Peygamber’e, “Ey Muhammed! Ey Efendimiz, efendimizin oğlu, bizim en hayırlımız ve en hayırlımızın oğlu!” şeklinde hitap etmişti. Bunun üzerine Allah Resûlü (sav) şöyle buyurmuştu: “Ey insanlar! Aman takvanıza sahip çıkın! Sakın şeytan sizi aldatmasın! Ben, Muhammed b. Abdullah’ım. Allah’ın kulu ve resûlüyüm. Vallahi ben, sizin beni, Yüce Allah’ın bana verdiği makamın üstüne çıkarmanızı istemem!” (HM12579 İbn Hanbel, III, 154)
İbn Abbâs’ın işittiğine göre, Ömer (ra) minberde şunları anlat-1217. mıştır: “Ben Peygamber’i (sav) şöyle buyururken işittim: ‘Hıristiyanların Meryem oğlunu (İsa’yı) övmekte aşırı gittikleri gibi siz de beni övmede aşırılık göstermeyin. Şüphesiz ki ben Allah’ın kuluyum. Onun için bana ‘Allah’ın kulu ve resûlü’ deyin. ” (B3445 Buhârî, Enbiyâ, 48)
Hz. Âişe anlatıyor: “Bana Resûlullah’ın (sav), evinde iken ne 1218. yaptığı soruldu.” (Hz. Âişe bu soruya) şöyle cevap vermişti: “O, herkes gibi bir insandı. Elbisesini temizler, koyununu sağar ve kendi ihtiyaçlarını kendisi görürdü.” (HM26724 İbn Hanbel, VI, 256)
Abdullah (b. Mes’ûd) anlatıyor: Resûlullah (sav) namazı bize 1219. beş rekât olarak kıldırdı. “Ey Allah’ın Resûlü, namaza ilâve mi yapıldı?” diye sorduk. “Bu da nereden çıktı?” buyurdu. Bunun üzerine, “Beş rekât kıldırdın.” dedik. “Ben de ancak sizin gibi bir insanım. Sizin hatırladığınız gibi hatırlarım ve sizin unuttuğunuz gibi unuturum.” buyurdu. Sonra iki (secde ederek) sehiv secdesi yaptı. (M1284 Müslim, Mesâcid, 93)
Eğar el-Müzenî isimli sahâbîden rivayet edildiğine göre, 1220. Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: “Bazen benim kalbimde bir dalgınlık olur ve bu yüzden günde yüz defa Allah’a istiğfar ederim.” (M6858 Müslim, Zikir, 41)