paylaş
FaceBook

Abdullah b. Râfi’ anlatıyor: “Ümmü Seleme’den işittiğime gö-1297. re miras ve kaybolan mallar hususunda anlaşmazlığa düşen iki kişi Hz. Peygamber’e (sav) geldiğinde o, şu sözleri söylemişti: ‘Muhakkak ki ben, hakkında bana vahiy inmemiş olan hususlarda şahsî görüşümle aranızda hüküm veririm.’ ” (D3585 Ebû Dâvûd, Kadâ’ (Akdiye), 7)


Hz. Peygamber’in eşi Ümmü Seleme’den rivayet edildiğine gö-1298. re, Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: “Ben ancak bir insanım. Siz bana bazı davalarla geliyorsunuz. Belki biriniz delilini diğerinden daha güzel ifade eder ve ben de ondan duyduğuma göre onun lehine hüküm vermiş olabilirim. Bu şekilde kime (yanlışlıkla) kardeşinin hakkından bir şey vermişsem asla onu almasın. Zira bu takdirde ona ancak bir ateş parçası vermişimdir.” (MU1402 Muvatta ’, Akdiye, 1; B7169 Buhârî, Ahkâm, 20)

Ebû Hüreyre’den nakledildiğin1299. e göre, Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: “Hiçbir peygamber yoktur ki, insanların inanmaları için kendisine mucizeler verilmiş olmasın. Bana verilen ise Allah’ın vahyettiği vahiy (Kur’ân-ı Kerîm)dir. Bu sayede ben kıyamet günü ümmeti en çok olan peygamber olacağımı ümit ediyorum.” (B7274 Buhârî, İ’tisâm, 1; M385 Müslim, Îmân, 239)


İbn Abbâs’ın naklettiğine göre, Hz. Ebû Bekir (ra), “Ey Allah’ın 1300. Resûlü, saçların ağarmış!” dedi. Bunun üzerine Resûlullah (sav) şöyle buyurdu: “Beni, Hûd, Vâkıa, Mürselât, Nebe’ ve Tekvîr sûreleri ihtiyarlattı.” (T3297 Tirmizî, Tefsîru’l-Kur’ân, 56)

HZ. PEYGAMBER DUYGULU ve DUYARLI İNSAN