paylaş
FaceBook

Zeyd b. Eslem’in, babasından naklettiğine göre, babası Ömer b. 558. Hattâb’ı (ra) şöyle derken işitmiştir: “Resûlullah (sav) bir gün bize sadaka vermemizi emretti. Bu (emir) paramın olduğu bir zamana rastladı. ‘Bir gün Ebû Bekir’i geçebileceksem, işte bugün geçerim!’ dedim ve malımın yarısını getirdim. Resûlullah (sav), ‘Ailene ne bıraktın?’ dedi. Ben de, ‘Bu kadarını.’ dedim. Ebû Bekir (ra), malının hepsini getirdi. Sonra Resûlullah (sav) ona da, ‘Ailene ne bıraktın?’ dedi. O, ‘Onlara Allah ve Resûlü’nü bıraktım.’ diye cevap verdi. Bunun üzerine, ‘Bundan sonra seninle hiçbir şeyde asla yarışmam!’ dedim.” (D1678 Ebû Dâvûd, Zekât, 40; T3675 Tirmizî, Menâkıb, 16)

Nu’mân b. Beşîr anlatıyo559. r: “Peygamber’e (sav) Tâif’ten bir miktar üzüm hediye edilmişti. O da beni çağırarak, ‘Şu salkımı al da annene götür.’ dedi. Ama ben üzümü anneme götürmeden önce yedim. Birkaç gün sonra Resûlullah bana, ‘Üzüm salkımı ne oldu, onu annene ulaştırdın mı?’ diye sordu. Ben de, ‘Hayır.’ dedim.” Nu’mân, bu olay nedeniyle Resûlullah’ın kendisini “ğuder” (vefasız) diye isimlendirdiğini söylemiştir. (İM3368 İbn Mâce, Et’ıme, 61)

Abdullah b. Ömer’in işittiğine göre, Resûlullah (sav) şöyle buyur-560. muştur: “İyiliklerin en güzeli, evlâdın baba dostlarını ziyaret etmesidir.”
 (M6513 Müslim, Birr, 11)

Enes’ten nakledildiğine göre, Resûlullah (sav) şöyle buyurmuş-561. tur: “Kıyamet gününde her vefasızın, vefasızlığının göstergesi olarak bir sancağı olacaktır...”
 (M4536 Müslim, Cihâd ve siyer, 14)

AHDE VEFA SÖZE SADAKAT