73. muştur: “Zâhid olmak (dünyaya rağbet etmemek), kişinin helâl olan şeyleri kendisine haram kılması veya malını dağıtıp tüketmesi demek değildir. Bilakis zâhid olmak, elinde olan şeylere, Allah katında olanlardan daha fazla güvenmemek demektir...”
(İM4100 İbn Mâce, Zühd, 1)
74.Câbir b. Abdullah’ın naklettiğine göre, Allah Resûlü (sav) şöy-74. le buyurmuştur: “Ey insanlar! Allah karşısında takva sahibi ( sorumluluğunuzun bilincinde) olun ve dünyevî isteklerinizde mutedil davranın. Çünkü hiç kimse kendisi için takdir edilen rızkını yiyinceye kadar ölmeyecektir, rızkı gecikse bile! Öyleyse Allah karşısında takva sahibi olun ve dünyevî isteklerinizde mutedil davranın. Helâl olanı alın, haram olanı terk edin.”
(İM2144 İbn Mâce, Ticâret, 2)
75.Abdullah b. Ömer (ra) anlatıyor: “Allah Resûlü (sav) omzum-75. dan tuttu ve şöyle buyurdu: ‘Dünyada (kimsesiz) bir garip gibi yahut bir yolcu gibi ol!’ ” (B6416 Buhârî, Rikâk, 3)
UBUDİYET ALLAH’A KUL OLMAK
76.Ebû Hüreyre’den (ra) nakledildiğin76. e göre, Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: “ Rabbimiz Tebâreke ve Teâlâ, her gece, gecenin son üçte biri kaldığında dünya semasına iner (rahmet nazarıyla bakar) ve şöyle buyurur: ‘Bana dua eden yok mu, duasını kabul edeyim! Benden isteyen yok mu, ona (dilediğini) vereyim! Benden mağfiret isteyen yok mu, onu bağışlayayım!’ ” (B6321 Buhârî, Deavât, 14)
77.İbn Abbâs anlatıyor: Bir gün Hz. Peygamber’in (sav) arkasında 77. (bineğe oturmuş gidiyor) idim, bana şöyle buyurdu: “ Evlâdım! Sana bazı sözler öğreteceğim: Allah’ı(n hakkını) koru ki O da seni korusun. Allah’ı(n hakkını) koru ki O’nu hep yanında bulasın. Bir şey isteyeceğinde Allah’tan iste. Yardım dileyeceğinde Allah’tan yardım dile. Şunu bilmelisin ki bütün toplum (varlık âlemi) bir konuda senin yararına bir şey yapmak için bir araya gelse, ancak Allah yazmışsa sana destek verebilirler. Yine (bütün varlık âlemi) bir konuda sana zarar vermek için bir araya gelse, ancak Allah yazmışsa sana zarar verebilirler... ”
(T2516 Tirmizî, Sıfatü’l-kıyâme, 59)
78.Ebû Hüreyre’nin rivayet ettiğine göre, Resûlullah (sav) şöyle 78. buyurmuştur:“ Yüce Allah şöyle buyurur: ‘Kim benim bir veli kuluma (dostuma) düşmanlık ederse, ben de ona harp ilân ederim. Kulum, kendisine farz kıldığım şeylerden daha sevimli bir şeyle bana yaklaşamaz. Kulum nafile ibadetlerle de bana yaklaşmaya devam eder, ta ki ben onu severim. (Sevince de) artık onun işiten kulağı, gören gözü, tutan eli, yürüyen ayağı olurum. Benden isterse muhakkak ona (istediğini) veririm. Bana sığınırsa muhakkak onu korur ve kollarım...’ ” (B6502 Buhârî, Rikâk, 38)
79.Ebû Hüreyre’den (ra) nakledildiğine göre, Hz. Peygamber (sav) 79. şöyle buyurmuştur: “ Yüce Allah şöyle buyurur: ‘Ben, kulumun benim hakkımdaki zannı ne ise öyleyim. Beni andığında onunla beraberim. O beni kendi başına anarsa, ben de onu kendi başıma anarım. O beni bir topluluk içinde anarsa, ben de onu o topluluktan daha hayırlı bir topluluk içinde anarım. O bana bir karış yaklaşırsa, ben ona bir arşın yaklaşırım. O bana bir arşın yaklaşırsa, ben ona bir kulaç yaklaşırım. O bana yürüyerek gelirse, ben ona koşarak gelirim!’ ” (B7405 Buhârî, Tevhîd, 15; M6832 Müslim, Zikir, 21)
80.Ubâde b. Sâmit’ten rivayet edildiğine göre, Hz. Peygamber (sav) 80. şöyle buyurmuştur: “ Kim Allah’a kavuşmayı arzu ederse, Allah da o kimseye kavuşmayı arzu eder. Kim de Allah’a kavuşmaktan hoşlanmazsa, Allah da o kimseye kavuşmaktan hoşlanmaz. ” (B6507 Buhârî, Rikâk, 41; M6820 Müslim, Zikir, 14)