Ebû Hüreyre’den rivayet edildiğine göre, Hz. Peygamber (sav) 298. şöyle buyurmuştur: “Güneşin doğduğu en hayırlı gün, cuma günüdür. Âdem o gün yaratıldı, o gün cennete konuldu ve o gün cennetten çıkarıldı. Kıyamet de ancak cuma günü kopacaktır.”
(M1977 Müslim, Cum’a, 18)
Ebû Hüreyre’den nakledildiğine göre, Hz. Peygamber (sav) şöy-299. le buyurmuştur: “Her kim gusleder, sonra cumaya gelip belirlenen namazı kılar, sonra hutbesini bitirinceye kadar sessizce (imamı) dinler, sonra onunla beraber namazını kılarsa, o cuma ile sonraki cuma arasındaki günahları ayrıca üç günlük günahları daha bağışlanır.”
(M1987 Müslim, Cum’a, 26)
Peygamberimizin (sav) eşi Hz. Hafsa’nın naklettiğine göre, Hz. 300. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: “Cuma namazına gitmek, bulûğa ermiş olan herkese farzdır.”
(N1372 Nesâî, Cum’a, 2)
Ebû’l-Ca’d ed-Damrî —ki kendisi sahâbîdir— Hz. Peygamber’in 301. (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir: “Her kim önemsemediğinden dolayı cuma namazını üç defa terk ederse kalbi mühürlenir.” (İM1125 İbn Mâce, İkâmet, 93)