Ebû Ümâme’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah (sav) şöyle 507. buyurmuştur: “Kim Allah için sever, Allah için nefret eder, Allah için verir, Allah için (kötülüklere) engel olursa, imanını kemale erdirmiş olur.”
(D4681 Ebû Dâvûd, Sünne, 15)
Ümmü Seleme’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah (sav) şöy-508. le buyurmuştur: “Birinizin başına bir musibet/acı bir şey geldiği zaman, ‘Biz Allah’a aidiz ve biz O’na döneceğiz. Allah’ım! başıma gelen musibetin/acının mükâfatını senden bekliyorum, bundan dolayı bana ecir ihsan et, benim için onu daha hayırlısıyla değiştir.’ desin.”
(D3119 Ebû Dâvûd, Cenâiz, 17-18; M2127 Müslim, Cenâiz, 4)
Ebû Hüreyre’den rivayet edildiğin509. e göre, Resûlullah (sav) oturmakta olan insanların yanında durdu ve onlara, “Sizin hanginizin hayırlı, hanginizin şerli olduğunu size bildireyim mi?” dedi. Orada bulunanlar sustular. (Bunun üzerinde Resûlullah sorusunu) üç kere tekrarladı. Bir adam, “Evet yâ Resûlallah!” dedi. Allah Resûlü şöyle buyurdu: “Hayırlınız, kendisinden hayır beklenilen ve kötülüğünden emin olunandır; şerliniz ise kendisinden hayır beklenmeyen ve kötülüğünden de emin olunmayandır.” (T2263 Tirmizî, Fiten, 76; HM8798 İbn Hanbel, II, 368)
Enes b. Mâlik’ten (ra) rivayet edildiğine göre, Resûlullah (sav) 510. şöyle buyurmuştur: “Öyle insanlar vardır ki (âdeta) hayrın anahtarları, şerrin sürgüleri gibidir. Kimisi de şerrin anahtarları ve hayrın sürgüleri gibidir. Ne mutlu! Yüce Allah’ın, hayrın anahtarlarını ellerine verdiği o kimselere! Ve yazıklar olsun Yüce Allah’ın şerrin anahtarlarını ellerine verdiği o kimselere!” (İM237 İbn Mâce, Sünnet, 19)