Zeyd b. Erkam’dan nakledildiğine göre, Hz. Peygamber (sav) şöyle 566. buyurmuştur: “ Kişi yerine getirme niyetiyle kardeşine bir söz verir, ancak onu yerine getiremez ve zamanında sözünü tutamazsa günahkâr olmaz. ” (D4995 Ebû Dâvûd, Edeb, 82)
Ubâde b. Sâmit’ten nakledildiğine göre, Hz. Peygamber (sav) 567. şöyle buyurmuştur: “ Bana kendi adınıza altı şeyin güvencesini verin, ben de size cennetin güvencesini vereyim: Konuştuğunuzda doğru söyleyin, söz verdiğinizde sözünüzü tutun, size (bir şey) emanet edildiğinde ona riayet edin, iffetinizi koruyun, gözlerinizi (bakılması yasak olandan) sakının ve ellerinizi (haramdan) çekin. ” (HM23137 İbn Hanbel, V, 323)
Muğîre b. Ebû Kurre es-Sedûsî’nin işittiğin568. e göre, Enes b. Mâlik şöyle anlatıyor: “Bir adam, ‘Ey Allah’ın Resûlü! Devemi bağlayıp da mı Allah’a tevekkül edeyim, yoksa bağlamadan mı tevekkül edeyim?’ diye sordu. Resûlullah (sav), ‘Önce onu bağla, sonra Allah’a tevekkül et!’ buyurdu.” (T2517 Tirmizî, Sıfatü’l-kıyâme, 60)
Ömer b. Hattâb’ın naklettiğine göre, Resûlullah (sav) şöyle bu-569. yurmuştur: “Eğer siz gereği gibi Allah’a tevekkül etmiş olsaydınız, tıpkı sabahleyin kursakları boş olarak çıkıp (akşam) doymuş bir şekilde dönen kuşların rızıklandırıldığı gibi sizler de rızıklandırılırdınız.”
(T2344 Tirmizî, Zühd, 33; İM4164 İbn Mâce, Zühd, 14)