Abdullah b. Ömer’in anlattığına göre, bir adam Hz. Peygamber’e 574. (sav) gelerek, “Ey Allah’ın Resûlü! Hizmetçiyi (işlediği bir hatadan dolayı) kaç kez affedeyim?” diye sordu. Hz. Peygamber (sav) sustu. Ardından adam, “Ey Allah’ın Resûlü! Hizmetçiyi kaç kez affedeyim?” diye tekrar sordu. Resûlullah bu sefer şöyle buyurdu: “Her gün yetmiş kere.”
(T1949 Tirmizî, Birr, 31; D5164 Ebû Dâvûd, Edeb, 123-124)
Enes b. Mâlik anlatıyor: “Resûlullah (sav) bana dedi ki, 575. ‘Evlâdım! Eğer kalbinde hiç kimseye karşı hile olmadan sabaha ve akşama erişmeyi başarabilirsen bunu yap. İşte bu benim sünnetimdir. Kim benim sünnetimi yaşatırsa beni sevmiş olur, kim de beni severse cennette benimle birlikte olur.’ ” (T2678 Tirmizî, İlim, 16)
Ebû Hüreyre’nin rivayet ettiğine göre, Resûlullah (sav) şöyle bu-576. yurmuştur: “...Allah, affeden bir kulunun ancak şerefini artırır...”
(M6592 Müslim, Birr, 69)
Abdullah b. Mes’ûd’un anlattığına göre, bir gün Hz. Peygamber 577. (sav), “Kalbinde zerre kadar kibir bulunan kimse cennete giremez.” buyurdu. Bunu duyan bir adam, “Ama insan elbisesinin ve ayakkabısının güzel olmasından hoşlanır!” deyince, Allah Resûlü, “Allah güzeldir, güzelliği sever. Kibir ise hakikati inkâr etmek ve insanları küçük görmektir.” buyurdu. (M265 Müslim, Îmâ
CESARET ve KORKU İNSANDAKİ İKİ FITRÎ DUYGU
n, 147)