Ebû Hâtim el-Müzenî’nin naklettiğine göre, Resûlullah (sav) 727. şöyle buyurmuştur: “Dinini ve ahlâkını beğendiğiniz bir kimse size (dünür olarak) geldiğinde onu (kızınızla) nikâhlayın. Böyle yapmazsanız, yeryüzünde fitne ve bozgunculuk çıkar...” (T1085 Tirmizî, Nikâh, 3)
Ali b. Ebû Tâlib’den nakledildiğine göre, Hz. Peygamber (sav) 728. ona şöyle buyurmuştur: “Ey Ali! Üç şeyi geciktirme: Vakti geldiğinde namazı (kılmayı), hazır olduğunda cenazeyi (defnetmeyi), dengini bulduğun zaman eşi olmayan kadını (evlendirmeyi).” (T171 Tirmizî, Salât, 13; T1075 Tirmizî, Cenâiz, 73)
Ebû Hüreyre’nin anlattığın729. a göre, Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: “Kendi onayı alınmadıkça dul kadınla, kendisinden izin alınmadıkça da bakire kız ile nikâh yapılmaz.” Oradaki sahâbîler, “Yâ Resûlallah! Bakire bir kızın izni nasıl olur?” diye sordular. O (sav) da, “Sessiz kalmasıyla.” buyurdu. (B5136 Buhârî, Nikâh, 42)
Muhammed b. Hâtıb el-Cumahî’nin naklettiğine göre, Resûlullah 730. (sav) şöyle buyurmuştur: “Haram olan (ilişki) ile helâl olan (nikâh) arasındaki ayırıcı özellik, def çalmak ve şarkı söylemek suretiyle duyurmaktır.”
(T1088 Tirmizî, Nikâh, 6)