Süleyman b. Büreyde, babasının şöyle dediğini naklediyor: 908. “Resûlullah (sav) bir orduya veya birliğe kumandan tayin ettiği zaman öncelikle ona Yüce Allah’tan sakınmasını ve beraberindeki Müslümanlara iyi davranmasını tavsiye ettikten sonra şöyle derdi: ‘Allah yolunda Allah’ın adıyla savaşın! Allah’ı inkâr edenlerle çarpışın! Savaşın, ama ganimet malına ihanet etmeyin. Ölülere (uzuvlarını keserek) müsle yapmayın! Çocukları öldürmeyin!..’ ” (M4522 Müslim, Cihâd ve siyer, 3)
Şeddâd b. Evs şöyle demiştir: “İki hususu Resûlullah’tan (sav) 909. öğrendim. O buyurdu ki, ‘Allah her işte ihsanı (güzel ve zarif davranmayı) emreder. (Savaşta/yahut hayvan boğazlarken dahi) öldürmeyi en güzel biçimde (acı çektirmeden ve hunharca görüntülere meydan vermeden) yapın ...’ ” (M5055 Müslim, Sayd, 57; D2814 Ebû Dâvûd, Dahâyâ, 10, 11)
Ebû Musa’nın naklettiğin910. e göre, Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: “Esiri özgürlüğüne kavuşturun, davet edenin (davetine) katılın, hastayı ziyaret edin.” (B5174 Buhârî, Nikâh, 72)
Mus’ab b. Umeyr’in kardeşi Ebû Azîz b. Umeyr anlatıyor: “Bedir 911. günü esirler arasındaydım. Resûlullah (sav), ‘Esirlere iyi davranın!’ buyurdu. Ben bir ensar grubunun elinde esirdim. Ensar, Resûlullah’ın emrine uyarak sabah ve akşam ekmek ve yemeklerini bana ikram ederler, kendileri de hurmayla yetinirlerdi.” (MK19497 Taberânî, el-Mu’cemü’l-kebîr , XXII, 393)