Ümmü Seleme’nin (ra) naklettiğin924. e göre, Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: “Birinizin başına bir musibet/acı bir şey geldiği zaman, ‘Biz Allah’a aidiz ve biz O’na döneceğiz. Allah’ım! Başıma gelen musibetin/acının mükâfatını senden bekliyorum, bundan dolayı bana ecir ihsan et, benim için onu daha hayırlısıyla değiştir.’ desin.” (D3119 Ebû Dâvûd, Cenâiz, 17-18; M2126 Müslim, Cenâiz, 3)
Hz. Âişe’den nakledildiğine göre, Resûlullah (sav) şöyle bu-925. yurmuştur: “Batan bir diken bile olsa başına gelen her musibet/acı, Müslüman’ın günahlarına kefaret olur.” (M6565 Müslim, Birr, 49; MU1719 Muvatta’, Ayn, 3)
Enes b. Mâlik’in naklettiğine göre, Hz. Peygamber (sav) şöyle 926. derdi: “Allah’ım! Gam ve kederden, tembellik ve cimrilikten, korkaklıktan, borca batmaktan ve halkın taşkınlığından sana sığınırım.” (N5478 Nesâî, İstiâze, 25; B6369 Buhârî, Deavât, 40)
Enes b. Mâlik’in (ra) naklettiğine göre, Hz. Peygamber (sav) 927. şöyle buyurmuştur: “Hiçbiriniz başına gelen bir sıkıntıdan dolayı ölümü istemesin. Eğer mutlaka isteyecek olursa, ‘Allah’ım, yaşamak benim için hayırlı olduğu sürece beni yaşat, ölüm benim için hayırlıysa canımı al!’ desin.” (B5671 Buhârî, Merdâ, 19)