Abdullah b. Amr’ın (ra) işittiğine göre, Hz. Peygamber (sav) şöy-963. le buyurmuştur: “Malını savunurken öldürülen kimse şehittir.” (B2480 Buhârî, Mezâlim, 33; M361 Müslim, Îmân, 226)
Ebû Hüreyre’den nakledildiğine göre, Resûlullah (sav) şöyle bu-964. yurmuştur: “Biriniz (din) kardeşinden duvarına ağaç dayamak için izin isterse (duvar sahibi) onu(n bu isteğini) reddetmesin.” (D3634 Ebû Dâvûd, Kadâ’ (Akdiye), 31; T1353 Tirmizî, Ahkâm, 18)
Ebû İshâk’ın işittiğin965. e göre, Ebû Abdullah el-Cedelî şunları anlatmıştır: “Hz. Âişe’ye, Resûlullah’ın (sav) ahlâkını sordum. Şöyle dedi: ‘O, haddi aşan, sözlerinde ve fiillerinde taşkınlık yapan bir kimse değildi. Çarşıda çığırtkanlık yapmaz, kötülüğe kötülükle karşılık vermezdi. Aksine, affeder ve hoşgörülü davranırdı.’” (T2016 Tirmizî, Birr, 69)
Ukbe b. Âmir’in işittiğine göre, Resûlullah (sav) şöyle buyurmuş-966. tur: “Müslüman, Müslüman’ın kardeşidir. Kusurunu açıkça söylemeden, bir Müslüman’ın diğerine herhangi bir ayıplı malı satması helâl değildir.” (İM2246 İbn Mâce, Ticâret, 45)
Ebû Hüreyre anlatıyor: “Resûlullah (sav) (Medine pazarında do-967. laşırken) bir buğday yığınının yanına geldi. Elini o yığının içine daldırınca parmakları ıslandı. Satıcıya, ‘Bu (ıslaklık) da nedir buğday sahibi?’ diye sordu. O da, ‘Üzerine yağmur yağmıştı ey Allah’ın Resûlü!’ dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber şöyle buyurdu: ‘Öyleyse insanların görmeleri için ıslak olan kısmı üste koyman gerekmez miydi? Aldatan benden değildir!’ ” (M284 Müslim, Îmân, 164)
BORÇ İNSANI ESİR EDEN YÜKÜMLÜLÜK