Ebû Saîd (el-Hudrî) diyor ki, “Resûlullah’ı (sav) şöyle derken 1104. işittim: ‘İçinizden biri bir kötülük görürse onu eliyle, buna gücü yetmezse diliyle değiştirsin; buna da gücü yetmezse kalbiyle (ona karşı kin ve nefret beslesin). Bu ise imanın asgarî gereğidir.’ ” (M177 Müslim, Îmân, 78)
Ebû Hüreyre’nin naklettiğine göre, Resûlullah (sav) şöyle bu-1105. yurmuştur: “İçinizden İslâm’ı güzelce yaşayan kimseye, yapacağı her bir iyiliğe karşılık on mislinden yedi yüz katına kadar sevap yazılır; yapacağı her bir kötülüğe ise ancak bir misli yazılır.” (B42 Buhârî, Îmân, 31)
Hz. Âişe’den nakledildiğine göre, Hz. Peygamber (sav) şöyle 1106. derdi: “Allah’ım! Beni, iyilik yaptıkları zaman sevinç duyan, kötülük yaptıkları zaman da bağışlanma dileyen kullarından eyle.” (İM3820 İbn Mâce, Edeb, 57; HM26066 İbn Hanbel, VI, 188)
Hz. Âişe’den nakledildiğin1107. e göre, Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: Müslüman’ın başına gelen her musibet, hatta batan bir diken bile, onun günahlarına kefaret olur.” (M6565 Müslim, Birr, 49)