İbn Abbâs (ra) anlatıyor: “‘En yakın akrabanı uyar...’ 1210. (Şuarâ, 26/214) âyeti inince, Resûlullah (sav) Safâ tepesine çıktı... Ardından şöyle dedi: ‘Ne dersiniz, size şu dağın arkasından (sizinle savaşmak üzere düşman) atlılar geliyor diye haber versem bana inanır mıydınız?’ diye sorunca onlar, ‘Biz senin hiç yalan söylediğini görmedik.’ demişlerdi...” (B4971 Buhârî, Tefsîr, (Leheb) 1)
Misver b. Mahreme ve Mervân’ın birbirlerinin sözünü doğrula-1211. yarak naklettikleri habere göre ... (Kureyş’in ileri gelenlerinden) Urve (b. Mes’ûd) (Hudeybiye görüşmelerinden dönüşte) Kureyşlilere şöyle demişti: “Ey kavmim! Vallahi, ben birçok kralın huzuruna çıktım; heyet olarak Kayser’e, Kisrâ’ya ve Necâşî’ye gittim. Vallahi, Muhammed’in ashâbının ona tazim ettiği kadar hiçbir krala adamlarının tazim ettiğini görmedim...” (B2731 Buhârî, Şurût, 15)
Ebû Hüreyre anlatıyo1212. r: ...(Ensardan bir adamın bir Yahudi ile peygamberlerin hangisinin üstün olduğu konusunda tartıştıklarını öğrenen) Resûlullah (sav) sinirlendi, öyle ki bu hâli yüzüne yansıdı. Ardından şöyle buyurdu: “Allah’ın peygamberlerini birbirlerine üstün tutmayın...” (M6151 Müslim, Fedâil, 159)
Câbir b. Abdullah’ın naklettiğine göre, Resûlullah (sav) şöy-1213. le buyurmuştur: “ Benden önceki peygamberlerden hiçbirine verilmeyen beş şey bana verilmiştir: Ben, düşmanımın içine bir aylık mesafeden korku salma yardımına mazhar oldum. Yeryüzü bana mescit ve temiz kılındı, onun için ümmetimden namaz vaktine kavuşan herkes (bulunduğu mekânda) namazını kılıversin. Ganimetler bana helâl kılındı. Her peygamber sadece kendi kavmine gönderilirken ben bütün insanlığa gönderildim. Ve bana şefaat (etme hakkı) verildi. ”
(B438 Buhârî, Salât, 56; M1163 Müslim, Mesâcid, 3)