Zühre b. Ma’bed’in, Hz. Peygamber’in (sav) devrine yetişmiş 1332. olan dedesi Abdullah b. Hişâm’dan naklettiğine göre, (dedesi küçükken) annesi Zeyneb bnt. Humeyd onu Resûlullah’ın (sav) huzuruna götürüp, “Ey Allah’ın Resûlü bundan biat al!” demişti. Ancak Sevgili Peygamberimiz, “O daha küçük.” buyurmuş, Abdullah’ın başını okşamış ve onun için dua etmişti. (B2501 Buhârî, Şirket, 13)
Ubâde b. Sâmit anlatıyor: “Resûlullah (sav) ile birlikte bulundu-1333. ğumuz bir toplantıda o bize şöyle buyurdu: ‘Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmayacağınıza, zina etmeyeceğinize, hırsızlık yapmayacağınıza, Allah’ın haram kıldığı bir canı haksız yere öldürmeyeceğinize biat edin. Aranızdan kim verdiği sözde durursa onun ecri Allah’a aittir. Kim de bunlardan birini yapar ve bundan dolayı cezalandırılırsa bu onun için kefaret olur. Ayr ıca kim bunlardan birini yapar da Allah onu gizlerse onun durumu Allah’a kalmıştır. Dilerse onu affeder, dilerse ona azap eder.’ ” (M4461 Müslim, Hudûd, 41)
Cerîr (b. Abdullah) anlatıyor: “Hz. Peygamber’e (sav) geldim 1334. ve ona, ‘Hoşuma gitsin ve gitmesin her hususta dinleyip itaat etmek üzere sana biat ediyorum.’ dedim. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav), ‘Ey Cerîr, bunu yapabilecek misin, buna gücün yetecek mi?’ buyurdu ve şöyle ekledi: ‘Gücümün yettiği hususlarda de!’ (Sonra) her Müslüman’a karşı samimi davranmak konusunda da benimle biat etti.” (N4179 Nesâî, Bîat, 16)