Câbir b. Abdullah’tan nakledildiğine göre, Resûlullah (sav) şöy-1354. le buyurmuştur: “(İsrâ ve Mi’rac) konusunda Kureyş beni yalanlayınca Hicr’de ayakta durdum. Allah, Beytü’l-Makdis’i gözümün önüne getirdi. Ben de ona bakarak özelliklerini Kureyş’e anlatmaya başladım.” (B3886 Buhârî, Menâkıbü’l-ensâr, 41)
Hz. Ömer’den rivayet edildiğin1355. e göre, Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: “Ameller niyete göredir. Herkese ancak niyet ettiği şey vardır. Kimin hicreti Allah’a ve Resûlü’ne yönelikse onun hicreti Allah’a ve Resûlü’nedir. Kimin de hicreti elde edeceği bir dünyalık veya evleneceği bir kadından dolayı ise onun hicreti, hicret ettiği şeyedir.”
(B54 Buhârî, Îmân, 41)
Amr b. Mâlik el-Cenbî anlatıyor: “Fedâle b. Ubeyd’den duy-1356. duğuma göre o, Resûlullah’ı (sav) şöyle buyururken işitmiş: ‘Bana iman edip Müslüman olan ve hicret edene cennetin kıyılarından ve ortasından birer ev verileceğine ben kefilim. Ve yine, bana inanıp Müslüman olan ve Allah yolunda cihad edene de cennetin kıyılarından, ortasından ve en üst derecesinden birer ev verileceğine ben kefilim. Kim böyle yaparsa elde etmedik bir hayır, kaçınmadık bir şer de bırakmamış olur. Nerede ölürse ölsün fark etmez.’” (N3135 Nesâî, Cihâd, 19)
İbn Abbâs’ın (ra) naklettiğine göre, Resûlullah (sav) şöyle bu-1357. yurmuştur: “Fetihten sonra hicret yoktur ancak cihad ve niyet vardır. Cihada çağrıldığınızda derhâl katılın!” (B2783 Buhârî, Cihâd, 1)