Enes (ra) anlatıyor: “... Ben Uhud günü Ebû Bekir’in kızı Âişe 1370. ile Ümmü Süleym’i gördüm. Eteklerini toplamış (koşturuyor)lardı. Bileklerindeki halhalları görüyordum. Sırtlarında su kırbaları taşıyorlar ve yaralıların ağızlarına su döküyorlardı. Sonra tekrar geri dönüp kırbaları dolduruyorlar, gelip yaralıların ağızlarına döküyorlardı...” (B3811 Buhârî, Menâkıbü’l-ensâr, 18)
Sehl b. Sa’d es-Sâidî anlatıyo1371. r: “Hendek’te Resûlullah (sav) ile beraberdik. Kendisi hendek kazıyor, biz de toprak taşıyorduk. Bizi gördüğünde şöyle dedi: ‘Allah’ım! Asıl yaşama yeridir âhiret; sen ensar ve muhacire mağfiret et!’ ” (B6414 Buhârî, Rikâk, 1)
Hz. Ali’nin (ra) naklettiğine göre, Ahzâb günü Resûlullah (sav) 1372. şöyle buyurmuştur: “Allah onların evlerini ve mezarlarını ateşle doldursun! Güneş batana kadar bizi ikindi namazından alıkoydular. ” (B2931 Buhârî, Cihâd, 98; M1420 Müslim, Mesâcid, 202)
Abdullah b. Ebû Evfâ’nın naklettiğine göre, Resûlullah (sav) 1373. Ahzâb günü şöyle buyurmuştur: “Ey Kitab’ı indiren, hesabı çabuk gören Allah’ım! Ahzâbı (müttefik grupları) bozguna uğrat ve perişan et!” (B7489 Buhârî, Tevhîd, 34)
Süleyman b. Surad’ın naklettiğine göre, Hz. Peygamber (sav) 1374. Ahzâb günü şöyle buyurmuştur: “Artık biz onlara karşı savaşacağız. Onlar bize karşı savaşamayacaklar.”
(B4109 Buhârî, Meğâzî, 30)