paylaş
FaceBook

Enes b. Mâlik’in (ra) naklettiğine göre, Resûlullah (sav) hutbe-1394. sinde, “Sancağı önce Zeyd aldı ve vuruldu. Ardından sancağı Ca’fer aldı o da vuruldu. Sonra Abdullah b. Revâha sancağı aldı ve o da vuruldu. Sonra Hâlid b. Velîd, önceden komutan tayin edilmediği hâlde sancağı teslim aldı ve ona fetih verildi. Onların şimdi yanımda olmaları beni bundan daha çok mutlu etmezdi (ya da) şimdi aramızda olmak onları (bulundukları yerden) daha çok mutlu etmezdi.” buyurdu ve gözlerinden yaşlar süzüldü. (B3063 Buhârî, Cihâd, 183)


Abdullah b. Ömer’den (ra) rivayet edildiğin1395. e göre, Resûlullah’ın (sav) telbiyesi şöyledir: “Lebbeyk Allâhümme lebbeyk! Lebbeyke lâ şerîke leke lebbeyk! İnne’l-hamde ve’n-ni’mete leke ve’l-mülk. Lâ şerîke lek!” (Buyur Allah’ım buyur! Emrindeyim buyur! Senin hiçbir ortağın yoktur. Allah’ım buyur! Hamd sana mahsustur. Nimet de senin, mülk de senindir. Senin hiçbir ortağın yoktur.) (M2811 Müslim, Hac, 19)


Abdurrahman b. Ebû Bekre’nin naklettiğine göre, babası (Ebû 1396. Bekre) şöyle anlatmıştır: “Hz. Peygamber (sav) (Vedâ haccında) devesinin üstüne oturdu, bir adam da devenin yularını tutuyordu... Sonra insanlara şöyle hitap etti: ‘(Ey insanlar!) Bu (Zilhicce) ayınızda, bu (Mekke) şehrinizde bu (arefe) gününüz nasıl saygın ise kanlarınız, mallarınız ve ırzlarınız (şeref ve haysiyetiniz) da aynı şekilde saygındır (dokunulmazdır)...’ ” (B67 Buhârî, İlim, 9; M4384 Müslim, Kasâme, 30)

HZ. PEYGAMBER’İN MİRASI ve VASİYETİ