Enes b. Mâlik’in naklettiğin346. e göre, Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: “Her kim bizim kıldığımız gibi namaz kılar, kıblemize yönelir ve kestiklerimizden yerse işte o kimse Allah’ın ve Resûlü’nün ahit ve emânına (güvencesine) sahip bir Müslümandır. Sakın (Allah’ın verdiği güvenceyi bozarak) ahit ve emânı hususunda Allah’a hıyanet etmeyin.”
(B391 Buhârî, Salât, 28)
Safiyye bnt. Şeybe’nin işittiğine göre, el-Eslemiyye şunları anlat-347. mıştır: “Osman’a, ‘Seni çağırdığında Resûlullah (sav) ne dedi?’ dedim. (Bunun üzerine Osman b. Talha Resûlullah’ın şöyle söylediğini nakletti): ‘(Kâbe’nin içinde gördüğüm, şirk döneminden kalan) iki boynuzu kaldırmanı sana emretmeyi unutmuşum. (Onları kaldır.) Zira Kâbe’de namaz kılanı meşgul edecek bir şeyin bulunması uygun değildir.’ ” (D2030 Ebû Dâvûd, Menâsik, 93)
Ebû Şureyh, Mekke’ye asker göndermeye hazırlanmakta olan 348. Amr b. Saîd’e şöyle demiştir: “Ey Emir! Bana izin ver Mekke’nin fethinden sonraki gün, bizzat kendi kulağımla işittiğim, ezberlediğim ve gözlerimle gördüğüm Hz. Peygamber’in söylediği bir sözünü sana aktarayım. (Resûlullah) konuşurken Allah’a hamd ve senâ etti. Ardından şöyle buyurdu: ‘Mekke’yi Allah haram (saygın/dokunulmaz) kıldı, insanlar haram kılmadı. Allah’a ve âhiret gününe iman eden kimse için orada kan dökmek ve ağaç kesmek helâl olmaz... ” (B104 Buhârî, İlim, 37)